Elektrik dağıtım özelleştirmelerinde Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş'nin (Başkent EDAŞ) blok satış yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin nihai pazarlık görüşmelerinin açık artırma turunda en yüksek teklifi, 1 milyar 225 milyon ABD doları ile Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.-Österreichische Elektrizitatswirtschafts-Aktiengesellschaft (Verbund)-Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. Ortak Girişim Grubu verdi.
Özelleştirme İhalesi Başkanlığında (ÖİB) ÖİB Başkan Başkan Yardımcısı Ahmet Aksu'nun komisyon başkanlığında yapılan ihalenin açık artırma turunda Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.-Österreichische Elektrizitatswirtschafts-Aktiengesellschaft (Verbund)-Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. Ortak Girişim Grubu 1 milyar 225 milyon ABD doları teklif verdi.
Bu turda Hema Endüstri A.Ş. önce süre istedi, şirket temsilcisi salona geldikten sonra ihaleden çekildiklerini açıkladı. İlk turda süre isteyen Akcez Ortak Girişim Grubu temsilcisi de ihaleden çekildiklerini açıkladı.
İhale Komisyonu Başkanı Aksu, Hacı Ömer Sabancı Holding A.Ş.-Österreichische Elektrizitatswirtschafts-Aktiengesellschaft (Verbund)-Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. Ortak Girişim Grubu'dan verdikleri teklifi revize edip etmeyeceklerini sordu, Grup temsilcisi son tekliflerinin 1 milyar 225 milyon ABD doları olduğunu söyledi.
Böylece elektrik dağıtımında ilk özelleştirme ihalesi teknik olarak tamamlanmış oldu. Ahmet Aksu, İhale Komisyonu Kararının Rekabet Kurulu ve Enerji Piyasası ve Düzenleme Kurulu'na görüşleri alınmak üzere gönderileceğini, söz konusu kurumların görüşleri alındıktan sonra ihalenin Özelleştirme Yüksek Kurulu onayına sunulacağını, onayın ardından sözleşme imzalamak üzere şirketin davet edileceğini. Ödemeler tamamlandıktan sonra hisselerin şirkete devredileceğini bildirdi.
Açık artırmanın sonunda Ortak girişim grubu adına Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman, bir değerlendirmede bulunurken, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hakman, çok önemli bir ihale yaşadıklarını belirtirken, elektrik dağıtım özelleştirmeleri ile her şeyden önce Türkiye'de rekabetçi serbest bir elektrik piyasasının oluşmasının en önemli gereklerinden birinin yerine getirilmeye başlandığını düşündüklerini söyledi.
Türkiye'de rekabetçi bir serbest elektrik piyasasının oluşturulmasının şu anda ülkenin karşı karşıya bulunduğu ve önümüzdeki yıllarda da büyük çabalarla aşılması gereken arz sıkıntısının çözümünde çok önemli rol oynayacağını vurgulayan Hakman, şunları kaydetti:
"Türkiye'de arz sıkıntısının aşılması ancak özel sektörün rekabetçi ve liberal piyasa koşullarında yapacağı yatırımlarla mümkün olacak. Bu piyasasının liberalleşmesi yolunda rekabetçi piyasasının açılması yolunda çok önemli bir adımdı, çok uzun yıllardır beklediğimiz bir adımdı. Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi ve bunun başlamış olmasından dolayı çok mutluluk duyuyuruz. "
Sabancı grubu olarak 3 seneyi aşkın bir süredir rekabetçi elektrik piyasasında büyük oyuncu olma ve piyasanın öncüsü ile lideri olma hedefleri bulunduğunu belirten Hakman, bu hedefi bundan 1 seneyi aşkın bir süredir ortaklığa girdikleri Verbund ile daha da vurgulayarak ortaya koyduklarını söyledi.
Hakman, "Bugün de dikey entegre bir yapıda elektrik üretiminin yanı sıra dağıtımında, ticaretinde, toptan ticaretinde, perakende ticaretinde bu pazarın dikey bütünleşik bir lideri olma yolunda kararlığımızı bu ihalede gösterebildiğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
-HEDEF SERVİS KALİTESİ VE KAYIP KAÇAĞI DÜŞÜRMEK-
Bir gazetecinin yatırım ve ödeme şekline ilişkin sorusu üzerine, Başkent dağıtım için ön görülen yatırımların dışında planladıkları bir yapı olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bölgeyi devraldıktan sonra ihtiyaçlarına daha detaylı bakacağız ama buradaki hedefimizin her şeyden önce müşterilerimize olan servis kalitemizi, hizmet kalitemizi artırmak ve kayıp kaçak oranlarını düşürmek olacak. Bunun için gerekli tüm yatırımları da şirketi devraldıktan sonra en kısa zamanda gerçekleştirmeye başlayacağız. Ödeme şekli konusunda henüz bir karar vermedik bunu değerlendiriyoruz her iki seçeneği de kullanacağız."
-YABANCI YATIRIMCILARIN İLGİSİ-
Bir basın mensubunun ihaleye çok fazla yabancı şirket girmediğini hatırlatarak, Türkiye'deki siyasi gerginliğin ihaleyi ve ihaledeki fiyatı etkileyip etkilemediğini sorması üzerine de öncelikle kendilerinin ortaklarının Türkiye'deki liberal elektrik piyasasına ve bu piyasanın gelişeceğine ve büyüyeceğine inandığını belirtti.
Enerji konusunun kısa vadeli bakılacak bir yatırım konusu olmadığını vurgulayan Hakman, enerji konusuna uzun vadeli bakmak gerektiğini, bütün yatırımcıların da bunu böyle yaptıklarını söyledi.
Dolayısıyla kısa vadeli bir takım inişlerin, çıkışların çalkantıların buradaki katılımda etkili olduğunu düşünmediğini ifade eden Hakman, "Ancak Türkiye biraz geçen seneki ertelemeden sonra biraz gecikti. Özellikle uluslararası yatırımlar için dünyada başka pazarlarda mesela Rusya'ya baktığımız zaman yeni yatırım imkanları ortaya çıktı. Dolayısıyla yatırımcılar tercihlerini belli pazarlarda kullanıyorlar. Bu bir neden olmuş olabilir daha fazla yabancı yatırımcının katılmamış olmasına" diye konuştu.
-"YAPILAN İHALE BİR GÖSTERGE"
Dağıtım özelleştirme ihalelerinin rekabetçi bir liberal piyasanın oturacağının en önemli göstergelerinden biri olduğunun altını çizen Hakman, buna olan güvenin artmasının gerek üretim yatırımları tarafında, gerekse bundan sonraki dağıtım bölgeleri özelleştirmelerinde yatırımcılara bir yol gösterici olacağını kaydetti.
Hakman, bunun yatırımcıların ilgisinin artarak sürmesini de sağlayacağını bildirdi.
-"FİYATIMIZ EKONOMİK MANTIĞIN DIŞINDA DEĞİL"
İhaleye ve ihalede verilen fiyata ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine de Hakman, kendilerinin özellikle elektrik enerjisi sektöründe kararlı bir şekilde yol almaya devam ettiklerini belirtti.
Hakman, verdikleri fiyata ilişkin olarak da "Şunu da söylemiştik ekonomik olarak bir değer ifade etmeyen bir noktalara da gitmeyiz. Bu ihalede biz bütün şartlarımızı bütün ekonomik değerlendirmelerimizi zorlayarak ekonomik mantığın dışına çıkmadan bir fiyat verdik" dedi.
Üretim bölgeleri ihalelerine de katılıp katılmayacaklarına ilişkin bir soruya karşılık da Hakman, genel olarak 2015'e kadar en az yüzde 10 pazar payı hedeflediklerini, bu hedefin üzerine çıkmak için kendi geliştirdikleri projelerle ilerlediklerini, üretim bölgeleri özelleştirmelerinin de hedeflerinin bir parçası olacağını kaydetti.