- "YÖNETİM TARZIMIN ÖZÜ takım çalışmasıdır"
- "2009 yılında sadece birkaç alanda büyüme hedefimiz var. Diğer işlerimizi koruma, nakit yönetimi ve likit kalma HEDEFİMİZDİR"
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı CNBC Europe kanalında yayınlanan "The Leaders" programına konuk oldu. Simon Hobbs tarafından yapılan röportajda Sabancı'nın iş yaşamı, liderlik özellikleri ve sosyal sorumluluk çalışmaları ile çok yönlü bir portresi çizildi. Röportaj, Güler Sabancı'nın Topluluğun gelirlerini dört yılda iki katına çıkardığı ve Türkiye'nin en göze çarpan kadın portrelerinden biri olduğu anonsuyla başladı.
-
- Sabancı'nın liderlik tarzı...
Güler Sabancı, liderlik yönü ile ilgili soruları şu şekilde yanıtladı: "Karşılıklı görüş alışverişinde bulunurum. İletişim kurarım. Emir vermem. Birlikte çalıştığım arkadaşlarla karşılıklı görüşerek, hemfikir olduğumuz bir noktaya geliriz. Böylece uygulama daha da kolaylaşır".
Güler Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü;"İş hayatına başladığım 4-5 yıl çok zor yıllardı. Bir krizi yönetiyorduk. Ama çok şey öğreniyorduk. Farkettik ki önemli olan sadece sonuçlar değil. Iş hayatındaki en büyük başarı, doğru insanı doğru işe, doğru zamanda seçmektir. Bunu yapmak için insanı iyi anlamak gerek; isteklerini, güçlü yönlerini ve zayıf yönlerini. Bunu yapmak için CV'de olduğundan çok fazlasına ihtiyaç vardır"
Sabancı başarılı bir ortaklığın sırrını ise, "nereye ulaşmak istediğinizi ve oraya en kısa sürede nasıl ulaşacağınızı bilmeniz gerek. Eğer tarafların uzun vadeli stratejileri aynı yönde ve taraflar o ortaklığa yapacakları katkı konusunda açık ve net iseler, ortaklıklar o zaman başarılı olur " şeklinde ifade etti.
Sunucu Simon Hobbs "siz bir yandan Picasso sergisiyle modernizmi Türk insanına getiriyor , bir yandan da doğrudan yabancı yatırım ile değer yaratırken, diğer bir yandan da Avrupa Birliği sürecini destekliyorsunuz. Sizin yaptıklarınızın özünde bir felsefe olduğu hissediliyor" yorumunu yaptı. Avrupa Birliği konusuna verdiği destek ile ilgili olarak ise Sabancı, "Türkiye'nin uzun vadeli konumu Avrupa Birliği ile beraberdir. AB'nin bir parçası olmak, Türkiye için bir devrim değil evrimdir" açıklamasında bulundu.
Güler Sabancı, merhum Sakıp Sabancı'nın kariyerine katkısı ile ilgili olarak da, "Sakıp Amcam benim patronum ve mentorumdu. Dolayısıyla benim güçlü yönlerimi ve yeteneklerimi bilirdi. Verdiği projelerle beni test ederdi. Ayrıca o yaşlarda kendiniz hakkında az şey biliyorsunuz. Onun gibi biri sizi gözlemliyor, analiz ediyor ve size kendiniz hakkında çok şey öğretiyor".
- Sosyal sorumluluk faaliyetleri....
Güler Sabancı röportajda Sabancı Üniversitesi ve Topluluğun sosyal sorumluluk yaklaşımı ile ilgili de bilgiler verdi. "Hacı Ömer Sabancı çok saygı gören bir insandı. Adaletli ve ahlaklı oluşuyla tanınırdı. Çok çalışır, kazandığını da toplumla paylaşırdı" dedi. Ayrıca "Sakıp Bey ile son anlarında bile üniversiteyi, müzeyi ve filantropi projelerini konuşuyorduk. Bunlar hem kendisi hem de aile için çok önemli konulardı. Her zaman Sabancı markasının sevilmesinin ve kabul görmesinin sosyal sorumluluk alanında yaptığımız çalışmalardan dolayı olduğuna inanırdı" açıklamasında bulundu.
Sabancı, Üniversite'nin kuruluşunu da şu şekilde aktardı; "Türkiye'nin her yerinde okullar, hastaneler, kültür merkezleri yaptık. Üniversite kurulana dek 120 proje hayata geçirildi. Amcalarım benden üniversiteyi kurmamı istediler. ‘Bir üniversite kurmak ve sürekli geliştirmek geleceğe dair bir projedir, gelecek senin gibi gençlerin' dediler. Sorumluluğu bana verdiler. Bu, onların ne kadar ileri görüşlü olduklarının kanıtıdır. Bir anlamda ağır bir yüktü. Öncelikle bir arama konferansı yaptık. Dünyadan çeşitli alanlarda çalışan isimlerle 2,5 gün boyunca karşılıklı görüşler paylaşıldı. 21.yüzyılın üniversitesinin tarifini yaptık. Çok karmaşık bir dünyada yaşıyoruz. Tek bir düşünce disiplini sorunlar için çözüm olmaz. Esnek olmak gerek. Örneğin, bizim üniversitemizde hiyerarşi yoktur."
-Sabancı Topluluğu...
Röportajın ikinci bölümünde de Güler Sabancı, başkanlık görevine gelme süreci, Sabancı Topluluğu'nun yeniden yapılanması ve hedeflerine yönelik soruları yanıtladı.
Türkiye'deki yatırım ortamına ilişkin olarak Sabancı, "Türkiye yatırım için çekici bir ülke ama eğer yabancılar Türkiye'ye yatırım yapacaklarsa Sabancı'nın öncelikli olmasını isterim" açıklamasını yaptı.
Sabancı Topluluğu'nda kurumsal yönetişime verilen öneme de değinilen röportajda "Iş yapış şeklimizi daha kurumsal ve profesyonel bir yapıya getirdik. Ancak bunun çok bürokratik bir yapı olmamasına çalıştık. Sadece SBU sayısını düşürmeye odaklanmadık, organizasyondaki kademeleri de azalttık" dedi.
Global krizden çok önce finansal hizmetlerin payını azaltmayı hedeflediklerini açıklamasına ve Akbank'ın %20'sinin Citibank'a satılmasının gerekçelerinin sorulmasına karşılık Sabancı, "Akbank'ın sonuçlarından ve konsolide sonuçlarımıza katkısından gurur duyuyoruz. Ama tabiki diğer işlerimiz de Akbank'ın büyümesini yakalamaya çalışıyor" açıklamasında bulundu.
Sabancı ayrıca, "Doğru zamanda satınalma, doğru zamanda satma, dolayısıyla değer yaratma başarılı bir yönetimin vazgeçilmez göstergesidir" dedi.
Sabancı yakın dönem hedeflerine ilişkin olarak ise "İnanıyorum ki, yıl sonunda rekabetten göreceli olarak daha iyi durumda olacağız. 2009 gibi bir yılda sadece birkaç alanda büyüme hedefimiz var. Diğer işlerimizi koruma, nakit yönetimi ve likit kalma hedefimizdir" açıklamasını yaptı.